26 Mayıs 2008 Pazartesi

Hafıza

Mahir İz Hocaya sormuşlar:
Keskin bir hafızaya nasıl sahip olunur:
"Evladım biz Osmanlı mektebine gittik. Bize ilk gün "Yolda nasıl yürünür" bunun kaidesini öğrettiler. Göz ayağın ucunda olacak yürürken. Gözümüz hep ayağımızın ucundaydı. Hep önümüze bakardık. Sizler boyuna etrafınıza bakıyorsunuz. Ona bak, şuna bak. Sizde hafıza olmaz. Günahı göz işler de belasını gönül çeker. Gözler bakar,gönül rahatsız olur ve hafıza zayıflar."

Ya bizim halimize ne demeli dostlar! Bizler dışarısı bir yana televizyon sayesinde evlerimizi de sokağa çevirmedik mi? Öyle ki kim olduğunu bilmediğimiz bir sürü insanı çocuklarımızın yetişmelerini gözardı ederek evimize davet etmedik mi? Oysa amacımız Fatihler, Fatımalar yetiştirmek değil mi? Lütfen çocuklarımıza güzel örnekler olalım ve onları faydalı görsel materyallerle yetiştirelim. Rabbim bizleri ve çocuklarımızı "Nazar-berkadem" düsturuna uyanlardan eylesin. Sözlerimi İbrahım Hakkı Haz.'nin dizeleriyle bitiriyorum.Selam ve dua ile..

Ey Gönül! Kendinden geç ki bu yol Hakk'a yakındır.
Aşk denizine dal da daima O'nun demiyle dol, ey Gönül!..

O sana senden yakın iken sakın sen O'na uzak olma.
Gönlün Allah'ın evi iken sakın başka zanlarla dolmasın.

Az ye,az iç, az uyu ve var git gönül zikrini azık edin.
Vehim,anlayış ve fikirleri kendinden uzaklaştır ki gönlün dinlensin.

Ölmeden önce öl ki diri olan Allah seni de diriltsin.
Akıllılık budur ki her an Hakk'ı bulup halkı unut.

Hiç yorum yok: